Bogdan Costea

Bogdan, zaman ayırdığınız için teşekkürler. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Herkes sizi daha iyi tanısın...

Merhaba, bu fırsat için ben de size teşekkür ederim. Ben 37 yaşında bir koca, baba ve bizi çevreleyen canlı her şey için tutkulu olan bir adamım. Gurur duyduğum harika bir ailem var. Güzel karım bir doktor (pediatri bölümünde anestezi ve yoğun bakım uzmanı), o da işine çok tutkuludur. Sevgili kızım 6 yaşında, hayat doludur, her zaman gülümser, karım ve benim için gerçek bir nimettir.

Hobilerim bahçecilikle (başka bir iklimden zeytin, kivi, kaki gibi nadir türler getirmeyi ve bahçeme alıştırmayı severim) ve hayatın kendisiyle yani spor ve sağlıklı beslenme ile ilgilidir. Yardım etmeyi, neşe getirmeyi, katkımı gittiğim her yere götürmeyi severim. Yanımda mutlu insanlar görmeyi ve nihai sonucun en üst düzeyde olması için, birlikte çalıştığım insanlara yeni fikir ve hedefler vermeyi (ve onları dinlemeyi) severim.

Ekonomi lisesinden ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi (Romanya'nın Timisoara şehrindeki Tarım Bilimleri ve Veterinerlik Üniversitesi) Bahçe Bitkileri Fakültesinden 10 ile mezun oldum (lisans). Daha sonra, Toprak Kirlenmesi, Tarımsal gıda pazarı ve Peyzaj organizasyonu alanlarında 3 lisansüstü program takip ettim. Tarımbilim konusunda doktora yaptım (Tarım, Tarımsal-kimya ve Tarımsal girdiler konusunda neredeyse 400 sayfalık bir tezle tamamladım, bunun 300 sayfadan fazlası deneyimlerden oluşuyordu). Romanya Timisoara'da Tarım Bilimleri Üniversitesi'nde Doçenttim, birkaç güzel yıl boyunca öğretim üyeliği yaptım.

KENDİNİZİ BİR CÜMLEYLE NASIL TARİF EDERSİNİZ?

Bir cümle mi? Kolay değil!

Tutkulu, pozitif, coşkulu, motivasyonu yüksek; ayrıca, yeteri kadar sağduyulu ve kazan-kazan şeklinde düşünen, hiçbir zaman pes etmeyen.

Sizin için tarım sadece iş değil, gerçek bir tutkuymuş. Bu tutku nereden geliyor ve bu tutkuyu tatmin etmek için işin dışında ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz?

Doğrusu, kendimi mutlu hissediyorum. Tutkulu olduğun bir iş seçmen gerektiği, böylece hayatında bir gün bile çalışmamış olacağın söylenir. Bu doğrudur. Benim tutkum ailemden geliyor; annem ve babamın ben çocukken bitkilerle ilgili bir işletmesi vardı. Dolayısıyla, ben de işe oradan başladım, satış ve pazarlama konusundaki ilk derslerimi oradan aldım. Daha sonra, bu alanda öğrenim görmeye başladım. Öğrenciyken bile, bitkilerin isimlerini ve botanik bilgilerini bilirdim, meyve bahçeleri (tüm işlemler), sebzeler, çiçekler ve üzüm bağları gibi her türlü bahçecilik alanından gelen yeni bilgiye açtım. Çok pratik çalışma yaptım ve yeni şeyler öğrenme fırsatlarını hiç kaçırmadım.

Ayrıca, çok önemli bir şey, yönetim alanındaki ilk adımlarımı gönüllü olarak ve öğrenci örgütlerine kaydolarak attım. Üniversite Öğrenci Birliği Başkanı ve ardından Romanya'da 500.000'den fazla öğrencisi olan Öğrenci Birliğinin başkan yardımcısı seçildim. Orada, insanlar ve en iyi sonuçları elde etmek için insanların asıl idare edileceği, müzakere etme ve topluluk önünde konuşma, strateji ve plan yapma konularında birçok yeni şey öğrendim.

Tutkularım olan toprak ve tarıma gelince, hep yeni şeyler bulmak, farklı ve kullanılmayan yeni fikirleri ve çözümleri keşfetmek veya bir araya getirmek ve mükemmel sonuçlar elde etmek istemişimdir. Bu yüzden sıcak iklimden bitkiler getirmeye ve bahçemde intibak ettirmeye başladım. Sonuçlar inanılmaz oldu. Geçen yıl Ekim ayında beni iki TV kanalı ziyaret etti, onlara ılıman iklim bahçesinde yetişen Akdeniz meyvelerimi sundum. Ülkemize özgü olmayan kaki, kivi, guava, çilek ağacı, zeytin ve diğer farklı bitkilerin bir sürü meyvesini görünce çok şaşırdılar.

Geçenlerde gerçekleştirilen Carmeuse Europe Rocks iç etkinliğinde siz ve ekibiniz Romanya'daki en iyi proje olarak Tarımsal İş Geliştirme projesiyle ödül kazandınız. Bu ödülün sizin için ne demek olduğunu bize biraz anlatır mısınız?

Öncelikle bu etkinliğin zor bir dönemde (pandemi sırasında) iyi bir şekilde düzenlendiğini ve harika geçtiğini söylemeliyiz. Ayrıca, bu etkinlikte çalışma arkadaşlarımızın bizimkinden daha az önemli olmayan mükemmel projeleriyle yarışmak zorunda kaldık. Fakat, yine de biz kazandık. Benim için ve Romanya'daki Tarım ekibi için de harika bir performans olduğunu söyleyebilirim. Bu çabamız iyi biliniyordu, tüm bu yıllar boyunca sıkı ve akıllıca çalışmamızın bir takdiri oldu. Carmeuse Tarım Romanya'yı çocuğum gibi gördüğüm için bu ödül benim için çok şey ifade ediyor. Bu ekibi ben oluşturdum, bu proje için çok tutkulu ve coşkuluydum, çok inanıyordum, projeyi ben geliştirdim ve artık harika bir ekibin (En İyi Tarım Ekibi) lideri olduğumu söyleyebilirim. Ve bu ödül Carmeuse Tarımının geliştirilmesine öyle veya böyle yardımcı olan tüm insanlar içindir, bu yüzden hepsine kalbimin derinliklerinden teşekkür etmek istiyorum!

Carmeuse'daki işinizin en zor yanı nedir?

Dedim ya, kendimi çalışıyormuş gibi hissetmiyorum :) İşin her yönü zorlu zira tarım birçok önemli özelliği olan çok özel bir pazardır. Çiftçilerle, Agri distribütörleriyle ve ayrıca ekibimle çalışmak zorlu işlerdir. Herkes azami dikkate ve çok zamana ihtiyaç duyar ve benim hepsini dinlemem gerekir. Bazen bir günün en az 25 saat olmasını dilediğim olur :D

İşiniz ve kişisel hayatınız arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Biliyor musunuz, ben bu sorunu gerçekten yaşadım. Başlangıçta, talep yaratmak ve yeni bir pazar geliştirmek çok zaman aldı, hem de çok. Çok zordu. Ama yapı, temel sağlamsa, yapının tamamı ayakta durur.

Sonra, harika bir insan olan Joris'ten aldığım harika bir dersi hatırladım. Bir daire çizdi ve dört kısma ayırdı. Bu dairenin hayatım olduğunu söyledi. O dört kısım ise 1 aile, 2 iş ve para, 3 arkadaşlar, 4 kendim (tutkularım) idi. Yani, bu dört parça arasında bir denge kurmak çok önemlidir çünkü bunlardan birinin önemini bir kez arttırırsanız diğerleri zarar görür. İşte o andan itibaren mutlu olmak ve harika bir yaşam sürmek için bu kurala uymam gerektiğini anladım.